30 Ara AIX-EN-PROVENCE: Güney Fransa’nın Gizli Cenneti
Aix-En-Provence’ı muhtemelen ilk defa duymuş olabilirsiniz. Nasıl okunacağıyla ilgili de kafanız karışmış olabilir. Hiç merak etmeyin, bu durumda olan tek kişi siz değilsiniz! Eylül başında nereyekacsak.com ekibinden Sena ile Güney Fransa turu yapana kadar benim de Aix-En-Provence’ın, okunuşuyla “eksanprovans”ın varlığından haberim yoktu! 🙂
Aix-En-Provence sokakları
Sena, “Marsilya’ya gelmişken oraya da gitmemiz lazım, çok şirin bir kasabaymış” diye bahsetmeseydi gitmek gibi bir niyetim de yoktu ama iyi ki de biraz ısrar etmiş ve gitmişiz. Zira Güney Fransa seyahatimizde en sevdiğimiz yer oldu, üstelik sadece bir gece kalmamıza rağmen.
Sena ile Aix-En-Provence hatırası
Peki Aix-En-Provence’ı neden bu kadar çok sevdik? Daracık sokakları, renkli binaları olan, senede 300 gün güneş gören tipik bir Akdeniz kenti olmasını geçtim, sokakları gençlerle dolu ve çok hareketli. Şehirde bildiğiniz hayat var. Hepsi birbirinden güzel olan sokak aralarında ve küçük meydanlarda onlarca kafe var ve hepsinde de masalar tıklım tıklım. Tabii bunda Aix-En-Provence’ta dört üniversite bulunmasının da payı büyük. Bir de Fransız ruhunu, daha doğrusu Güney Fransa ruhunu tam olarak hissettiriyor insana.
Aix-En-Provence’ta her yerde görebileceğiniz üniversite gençliği
Bu vesileyle bu yazının şarkısı olarak, benim için “en Fransız” şarkılardan olan efsanevi Fransız şarkıcı Edith Piaf’dan “Les amants d’un jour”u seçiyorum. Yazıyı okurken buraya tıklayarak dinleyebilirsiniz ama mutlaka dinleyin, eğer daha önce hiç duymadıysanız, çok seveceğinize eminim.
INSTAGRAM: @orcundalarslan
AIX-EN-PROVENCE HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Aix-En-Provence, Marsilya’nın 30 km kuzeyinde, denize kıyısı olmayan tipik bir Akdeniz kenti. Dört mevsimin yaşandığı, güzel bir havası var. Nüfusu 140 bin civarında, bunun 30 bini de üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Şehrin enerjisine de yansımış bu durum kesinlikle. Gençler kaldırımlarda, kafelerde, barlarda, her yerde takılıyor. Şehirde Akdeniz iklimi etkili olduğundan, sıcakkanlı gençlerle kaynaşmak da çok kolay oluyor. 🙂
Meydanda oturan gençlik
Flörtöz gençlik 🙂
Aix-En-Provence tarihi dokusunu çok iyi korumuş. Kentin ana caddesi olan Cours Mirabeau, Aix-En-Provence’ı ikiye bölüyor. Kuzeyinde, çoğu 16. yüzyıldan, yani 1500’lü yıllardan kalma binaların bulunduğu kıvrımlı sokaklar, güneyinde ise 17, 18 ve 19. yüzyıllardan kalma “hotel particulier” denen malikanelerin bulunduğu Mazarin Mahallesi yer alıyor. Başta bu evler olmak üzere, Aix-En-Provence’daki evlerin fiyatları, Fransa’nın en yüksekleri arasında. Dolayısıyla ev kiralarının da yüksek olmasının sonucu, hemen yakınındaki Marsilya’nın aksine Aix-En-Provence çok az sayıda göçmen yaşıyor.
Aix-En-Provence’ın dar sokakları gece bile hareketli
Sena’yla Aix-En-Provece’ta çektiğimiz ve oradaki ilk izlenimlerimizi anlattığımız bu videoyu mutlaka izleyin. Tabii sonrasında Youtube kanalımıza abone olmayı da unutmayın! 🙂
AIX-EN-PROVENCE’DA GEZİLECEK YERLER
Aix-En-Provence, küçük bir şehir. Çabuk gezilebiliyor. Zaten buraya gelmenizin asıl sebebi gezilecek yerlerden ziyade ambiyansını yaşamak olmalı. Biz bir gece kaldık ama Sena’yla tekrar gelip bir ay ev tutmanın hayallerini kurduk! 🙂
Sizin için çok güzel bir rota çıkardım. Bizi de orada tanıştığımız bir Fransız arkadaşımız böyle gezdirdi. Bu rotayı izleyerek hem şehri pratik bir şekilde gezmiş, hem de önemli her yerini görmüş olacaksınız!
1. Aix-En-Provence turumuza, meşhur La Rotonde Çeşmesi ile başlıyoruz. 32 metre çapında ve 12 metre yüksekliğindeki bu çeşme aynı ismi taşıyan La Rotonde Meydanı’na 1860 yılında inşa edilmiş.
Heykellerle süslü La Rotonde Çeşmesi
2. La Rotone Meydanı’nın bir ucu, şehrin en merkezi caddesi Cours Mirabeau’ya açılıyor. Cours Mirabeau’nun her iki yanında geniş kaldırımlar, sıra sıra ağaçlar ve birbirinden güzel binalar var. Bu binaların birçoğunun en alt katlarını da kafe, pastane ya da restoranlar süslüyor, bazılarında da mağazalar var.
Cours Mirabeau
Cours Mirabeau’nın en kalabalık mekanlarından olan Bar Le Grillon…
Burası, Bar Le Grillon’un bulunduğu bina. Biraz ilerisinde de, 53 numarada, Paul Cézanne, Emile Zola ve Ernest Hemingway gibi isimlerin de vakti zamanında gittiği, 1792 yılında açılmış olan ünlü mekan Les Deux Garçons yer alıyor.
Bu da caddenin en ünlü malikanelerinden olan, 1651 yılında tüccar Pierre Maurel için inşa edilmiş Hotel Maurel de Ponteyes. Tabii artık malikane olarak kullanılmıyor.
3. Cours Mirabeau’dan sonra istikamet, güneyindeki Quartier Mazarin. Birçok malikanenin bulunduğu bu mahalleye, Rue Joseph Cabassol’den giriyoruz. Girince biraz ileride, solda bahçeli, ihtişamlı bir bine dikkatinizi çekecek. İsmi Hotel de Caumont. 1742’de yapılan bir malikane, artık Caument Sanat Merkezi olarak kullanılıyor. Sokağın bitiminde, tam karşıda göreceğiniz bina ise Lycée Mignet.
Hotel de Caumont
Joseph Cabassol Sokağı ve Emile Zola ile Paul Cézanne’ın gittikleri ve tanışıp arkadaş oldukları Mignet Lisesi.
4. Lycée Mignet’in bulunduğu Rue Cardinal’den sola dönüp biraz yürüdükten sonra ilk sokak olan Rue du 4 Septembre’dan tekrar sola dönüp Cours Mirabeau’ya çıkmanız gerekiyor. Tabii bu esnada bu sokaklardaki ilginç binaların fotoğraflarını çekmeyi unutmayın!
Rue du 4 Septembre
5. Cours Mirabeau’dan tam karşıya geçip Rue Clemenceau’dan düz devam edin ve yolun sonundan sola, Rue Espariat’a dönün. Az ileride, etrafı dör farklı malikaneyle çevrili küçük ama şık bir meydan olan, 1745-1746 yıllarında inşa edilmiş Place d’Albertas’ı göreceksiniz. Bu arada şehirdeki malikanelerin bir kısmında hala yaşayanlar var. Olur da avlu kapılarının açıldığını görürseniz, hemen koşturup içeriye bakın. Bazılarının bahçeleri çok güzel.
Albertas Meydanı
6. Meydanın tam karşısındaki Rue Aude ve devamında Rue Maréchal Foch üzerinden yürüyün. Karşınıza aralarında sadece bir binanın bulunduğu iki meydan çıkacak. İlki pazar kurulu olan Place Richelme, diğeri de belediye binasının, tarihi bir saat kulesinin ve kafelerin bulunduğu Place de L’Hotel de Ville.
Richelme Meydanı
Manavların tezgahlarını böyle rengarenk görünce insanın gereksiz yere kilolarca meyve sebze alası geliyor. 🙂
L’Hotel de Ville Meydanı
Bu bina L’Hotel de Ville, yani belediye binası. Fransa’da belediye binalarına “şehir evi” anlamına gelen “hotel de ville” ya da “miare” deniyor. Arka planda da saat kulesini görebilirsiniz.
7. Saat kulesinin altındaki kapıdan geçince Rue Gaston de Saporta’ya çıkacaksınız. Bu sokakta 150 metre kadar yürüyünce sağda ağaçlık, küçük bir meydan göreceksiniz. Orada bir bina var. Eskiden Başpiskoposluk Sarayı’ymış. Son 100 yıldır da Duvar Halıları Müzesi olarak kullanılıyor. Bizim pek ilgimizi çekmedi ama sizin çeker belki! 🙂
Duvar Halıları Müzesi
Müzeyi tabii ki gezmedik ama girişinde kendimize eğlenecek bir şeyler bulduk! 😀
8. Eğer müzenin olduğu meydana devam etmeyip biraz daha yürürseniz sağınızda Aix Katedrali’ni, solunuzda Siyasal Bilimler Enstitüsü’nü göreceksiniz.
Siyasal Bilimler Enstitüsü ve öğrenciler
Aix Katedrali, 5. İle 17. yüzyıllar arasındaki tüm mimari tarzlardan izler taşıyor.
Katedralin için. Sağ üstteki devasa orga dikkat!
Üniversite ile katedral arasındaki yolda öğrenciler
9. Geldik şehirde benim en sevdiğim yer olan Place des Cardeurs’e. Katedrali gezdikten sonra tekrar geriye, saat kulesine gidin ama kapıdan geçmeyin, sağa dönün. İşte gençlerin takıldığı mekanlarla dolu uzun ince bir meydan olan Place des Cardeurs. Şu anda şehrin en popüler yeri ama İkinci Dünya Savaşı öncesinde şehrin Yahudi mahallesiymiş ve en ucuz yerlerinden birisiymiş. Eğer Aix-En-Provence’ta birkaç gün kalırsanız, muhtemelen en çok geleceğiniz yer olacak. Yeme, içme ve gece hayatı bölümünde daha detaylı anlatacağım burayı! 🙂
Place des Cardeurs’e akşamları da mutlaka gitmeniz gerekiyor.
10. Meydanın diğer ucundan Rue Lieutaud’a çıkın. Yürüyün, yürüyün, üzerinde ufacık, üçgen şeklinde bir meydanın da bulunduğu Rue de la Couronne’a geleceksiniz. Biraz daha devam ettikten sonra da, ortasını bir çeşmenin süslediği, bir diğer küçücük meydan olan Place des Augustins’i göreceksiniz ki bence burası da Place des Cardeurs’ten sonra en çok oturmak isteyeceğiniz ikinci yer olacak.
Rue de la Couronne ve ben 🙂
İşte boyu küçük ama işlevi büyük Place des Augustins
Place des Augustins’in en oturulası yerlerinden O’Sullivan’s…
11. Tabii ki alışverişi de unutmadık! Meydandan sağa, Rue Espariat’a dönün. Çok az yürüdükten sonra karşınızda tekrar başlangıç noktamız olan La Rotonde Çeşmesi’ni göreceksiniz. Cours Mirabeau’nun aksi istikametindeki yaya caddesinin ismi Avenue Giuseppe Verdi. Burada Zara’dan H&M’e, Apple’dan Massimo Dutti’ye kadar birçok mağazayı bulabilirsiniz! 🙂
Şehrin tarihi sokaklarından sonra göze çok çirkin gelen Avenue Giuseppe Verdi
AIX-EN-PROVENCE’DA YEME, İÇME, GECE HAYATI
Aix-En-Provence’da yeme içmenin de gece hayatının da ilk adresi Place des Cardeurs. Öğle yemekleri için Le Bidule iyi bir seçenek. Akşam ise şık bir yemek için kanımca mutlaka Bistrot des Philosophes’u tercih etmelisiniz.
Le Bidule
Bistrot des Philosophes
Bistrot des Philosophes’a giderseniz, antrikotu kesinlikle öneririm.
Place des Cardeurs’a akşam yemeği için olmasa bile bir gece mutlaka gitmelisiniz. Öyle tabii gece kulüpleri beklemeyin ama sıra sıra küçük barlar var. En kalabalık hangisiyse ona oturun. Zaten bir süre sonra bir bakmışsınız herkesle arkadaş olmuşsunuz. Ne kadar sosyalleşirseniz, o kadar çok eğlenirsiniz.
Place des Cardeurs ve fotoğrafını çektiğimizi görünce bizi arabasına bindiren Marc Antoine. Bu araba ona da dedesinden kalmış. Hastasıyım böyle eski ve küçük arabaların. 🙂
AIX-EN-PROVENCE’A NASIL GİDİLİR?
Biz Güney Fransa’yı araba kiralayıp gezdik. O yüzden Marsilya’dan Aix-En-Provence’a gitmemiz çok kolay oldu, yarım saatte gittik hemen. En güzeli arabayla gitmek ama eğer siz araba kiralamayacaksanız, farklı seçenekler var. Marsilya Havalimanı’ndan Aix-En-Provence’a direkt servisler kalkıyor. Eğer Marsilya’dan gelecekseniz, St. Charles Tren Garı’ndan TGV trenleriyle ya da yine gardan kalkan otobüslerle de Aix-En-Provence’a ulaşabilirsiniz.
AIX-EN-PROVENCE OTELLERİ
Biz Aix-En-Provence’ta, Mariott tarafından işletilen Renaissance Hotel’de kaldık. Şehrin tarihi merkezinde değil ama yürüyerek sadece 5 dakikalık mesafede bir otel. Odaları oldukça konforlu, kahvaltısı gayet iyi. Otoparkı da var ama tabii ücretsiz olmadığını da hatırlatmakta fayda var.
Renaissance Aix-En-Provence Hotel
Gidecek olanlara tavsiye ederim. Otellerin fiyatlarını neden vermediğimi soranlar oluyor çok. Hemen açıklayayım. Otellerin fiyatları, gidilecek mevsime ve rezervasyonun ne kadar önceden yapıldığına göre büyük değişiklikler gösteriyor. O yüzden kimseyi yanıltmamak adına belirtmiyorum. Ama buraya tıklayarak otelin sitesinden gideceğiniz tarihteki güncel fiyatları öğrenebilirsiniz!
Benim kaldığım oda 🙂
INSTAGRAM: @orcundalarslan
ŞU YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
MERİBEL: Fransız Alpleri’nin Yükselen Kayak Merkezi