LEROS: Henüz keşfedilmemiş bir Yunan adası

Yunan adalarını çok seviyorum, artık bunu bilmeyen yok sanırım. Ama küçük ve az bilinen Yunan adalarını daha da çok seviyorum. İşte Leros da o adalardan birisi. Geçen sene önce Eylül’de Kurban Bayramı’nda, sonra da Ekim ayında gittim.

Leros bildiğiniz, tipik bir Yunan adası. Kutu gibi, rengarenk, geleneksel mimaride binaları, küçük küçük koyları, sıcakkanlı insanları var. Sakin, sessiz, huzurlu. Gördüğün güzel plajlara ser havlunu, pırıl pırıl denize at kendini. Akşamları tavernalarda hem lezzetli yemekler ye, hem de keyifli sohbetler et. Leros hem Türkiye’ye çok yakın hem de çok ekonomik bir ada. Yani ülkemizin kasabalarında kazıklanmaktan artık fazlasıyla sıkılanlar için de birebir.

Leros adası Yunanistan

Leros ve ben 🙂

Leros Yunan adası

Tipik bir Yunan adasından ne beklerseniz hepsi var Leros’ta. Misal turkuaz bir deniz ve denizin hemen dibine atılmış mavi ya da beyaz boyalı ahşap masalar… 🙂

Bu yazıda bize Leros’tan geleneksel bir şarkı eşlik etsin. İsmi “Mes tou Aigaíou ta nisiá”. Anlamı “Ege adalarında”. Dinlemek için burayı tıklayın!

 

INSTAGRAM: @orcundalarslan

 

LEROS NASIL BİR ADA?

Leros, Kalimnos’un kuzeyinde, Bodrum Yalıkavak ile Didim’in karşısında yer alıyor. Ama Türkiye’ye bu kadar yakın olmasına rağmen, çok bilinmeyen bir ada olduğu için bayramda bile teknesiyle gelenler dışında pek fazla Türk turist olmuyor. Adanın nüfusu 8000’e yakın. O kadar huzurlu bir havası var ki anlatamam. Daha feribot adaya yanaşır yanaşmaz insan adadaki o sükuneti, o huzuru hissediyor. Acayip girintili çıkıntılı da bir ada. Leros’un sahil şeridinin toplam uzunluğu küçük bir ada olmasına rağmen tam 71 km. Zaten nereye dönseniz bir koy ya da plaj var.

Leros

Şu renklerin güzelliğine bakın. Leros’un girintili çıkıntılı sahillerinde Ege’nin en mavisiyle en yeşili bir arada bulunuyor.

Leros Yunanistan

Sizce de ada aşırı huzurlu değil mi? 🙂

Leros’un tarihi de diğer birçok Yunan adası gibi antik çağlara dayanıyor. 1522’den 1912’ye kadar yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde kalıyor. 1912 ile 1947 arasında da İtalya’nın yönetiminde olan ada, 1947’de diğer On İki Adalar’la birlikte Yunanistan’a katılıyor.

Leros adası

Leros sokaklarında ara ara İtalyan döneminden izler taşıyan böyle malikaneler görebilirsiniz.

Osmanlı döneminde İleriye ya da İleryoz diye anılan Leros’ta Türk izleri pek kalmamış olsa da ada halkının misafirperverlikte bizden az kalır yanı yok. Çok cana yakın insanlar. İnsanın Leros’a bu kadar çok ısınmasının en büyük sebeplerinden biri de bu zaten. Herhangi bir mekanda yemek yerken ya da bir şeyler içerken bir bakmışsınız mekan sahipleriyle ya da yan masanızda oturan birileriyle ahbap olmuşsunuz. Bir defasında öyle sohbete daldığım kişilerden birisi Leros’un belediye başkanı çıkmıştı hatta. 🙂

Leros adası

Leros’ta günlük hayat… Motorla gezen gençler, kahvede oturup gelen geçeni izleyen, sohbet eden amcalar…

LEROS’TA GEZİLECEK YERLER

Leros küçücük bir ada. Her yer birbirine çok yakın. Adanın en kuzeyinden en güneyine arabayla yarım saatte gidiliyor. O yüzden biz adada neredeyse gidilmedik yer bırakmadık! 🙂

Leros

Adanın altını üstüne getirdiğimiz beş kişilik Leros ekibimiz 🙂

Leros adası

Gün batımında Leros’un doğu kıyıları… Fotoğrafta görünen yerler sırasıyla Aya Marina, Krithos ve Alinda…

AYA MARİNA (Agia Marina)

Aya Marina için adanın merkezi diyebiliriz. Acayip şirin bir kasaba. Leros’un en güzel binaları da burada. Sahil şeridi boyunca da kafeler, fırınlar ve pastaneler var. Adadaki iki limandan birine de ev sahipliği yapıyor.

Leros Yunanistan

Aya Marina’nın merkezinde denize girilmese de insan denizin bu rengini görünce suya dalmak istiyor. 🙂

Leros Yunanistan

Aya Marina sokakları… Böyle bir ya da iki katlı, kapısı penceresi renkli boyalı geleneksel binalar bana mı çok güzel geliyor yoksa sizce de öyle mi?

Leros Yunanistan

Bu da bir başka sokak. Bildiğiniz geleneksel Yunan adası işte… 🙂

Leros Yunanistan

Aya Marina’nın en keyifli zamanı, akşamüstleri… Günbatımına doğru denize nazır kafelerde oturmanın keyfine doyum olmuyor.

Leros adası

Aya Marina’daki bu fotoğrafım ikinci gidişimden, yani Ekim sonundan. Hava o mevsimde bile çok güzel. Şortla geziliyor, denize giriliyor. Sadece akşam üstleri hava biraz serinleyince, üste ince bir üst giymek gerekebiliyor.

PANTELİ

Panteli, Aya Marina’nın güneyindeki koyda yer alan küçük bir balıkçı koyu. Zaten sahildeki sıra sıra tavernalardan ve balıkçı teknelerinden de belli oluyor bu durum. Yemek yemeye en çok oraya gittik.

Leros Yunan adası

Tepeden Panteli ve aynı ismi taşıyan Panteli Koyu

Leros Yunan adası

Bu da Panteli’nin aşağıdan, hatta denizin içinden görüntüsü. Evet, denizi de acayip güzel. Plajlar kısmında anlatacağım ayrıca. 🙂

PLATANOS

Platanos, Aya Marina ve Panteli’nin tam ortasında, tepelerde yer alıyor. Burası da bir başka küçük kasaba ama aslında bu üçü birbiriyle birleşik gibi. Turistler genellikle deniz kenarında takıldığı için burada daha çok yerli halk var. Platanos adanın idari merkezi aynı zamanda.

Leros adası

Burası Platanos’un küçük meydanı. Karşıdaki sarı bina Leros Belediyesi’nin binası. Meydandaki kafelerde mutlaka oturun bir şeyler için.

Leros adası

Klasik Fiat 500’lerin hastasıyım. Gördüm mü kaçırmam, binerim hemen 🙂

Leros adası

Leros’ta geleneksel hayatın en iyi gözlemlenebileceği yer Platanos sanırım. İşte kasabanın manavı ve bakkalı.

Leros adası

Yamaçlara doğru sokak aralarında yürümek de çok keyifli. Ara ara çok güzel manzaralar çıkıyor insanın karşısına.

LEROS KALESİ

10. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Leros Kalesi, Platanos’un tepelerinde yer alıyor. Kaleye Platanos’tan yaklaşık 400-500 basamaklı merdivenlerden çıkılarak gidiliyor. Biz üşendik çıkmadık ama aynı anda hem Aya Marina, hem Platanos hem de Panteli’nin çok güzel manzarası varmış, aklınızda bulunsun.

Leros

Leros Kalesi’nin bir diğer adı da Panaya (Panagia) Kalesi

ALİNDA

Aya Marina’nın ilerisinde, daha çok otellerin ve turistik işletmelerin bulunduğu, sahil boyunca uzanan bir bölge. Mini marketlerden araç kiralama firmalarına, kahvaltıcılardan restoranlara kadar ne ararsanız var.

Leros

Alinda’nın sahil şeridi

Leros

Alinda’da da artistik poz vermeyi ihmal etmedim! 🙂

LAKKİ

Adanın batı kıyılarındaki Lakki, 1930’larda İtalyanlar tarafından Portolago ismiyle kurulmuş. Kasabanın asıl önemi, adanın ana limanının burada olması.

Leros Yunan adası

Kasaba bizim pek ilgimizi çekmedi ama yolun devamında ne var diye merak ettik. İyi ki de etmişiz. Küçük küçük koyların yanından geçtik ve asfalt yolun bittiği, en batı noktada fotoğrafta gördüğünüz yere kadar geldik. Lakki Koyu’nu ve uzaklarda Kalimnos’u gören efsane bir manzarası var. Güneş tepeden yakmasa, otur saatlerce izle, düşüncelere dal.

Leros Yunan adası

Lakki Koyu, uzun ince ve korunaklı yapısıyla Ege’nin en büyük doğal limanlarından birisi.

AYOS İSİDOROS KİLİSESİ

Leros’un batısında, Kokkali yakınlarında karaya 50 metrelik uzun ince bir yolla bağlı olan bir adacık üzerinde bulunan beyaz renkli bu kiliseden, Leros seyahatlerimden sonra haberim oldu. Ben göremedim, en azından siz görün. 🙂

LEROS’UN EN GÜZEL PLAJLARI

Leros’un plajları Ege’nin en güzelleri olmayabilir ama denizi her daim berrak, cam gibi, tertemiz. Bir de öyle bizdeki gibi kasmana gerek yok. Güzel deniz gördüğünde canın isterse havlunu ser yere, hemen denize atla. Eğer şezlong görürsen, çekinme uzan. Leros’taki çoğu plajda şezlonglar ücretsiz. Leros’taki en sevdiğim plajları, beğeni sırama göre aşağıda görebilirsiniz.

PANTELİ PLAJI

Benim açık ara favori plajım burası oldu. Küçük çakıl taşlı bir plaj. Merkezde, hareketli bir noktada olmasına rağmen suyu tertemiz. Rengi turkuaz. İster şezlonglara uzan, ister havlunu ser. Bir diğer avantajı da çevresindeki tavernalar. Öğlen yemeği için geldin diyelim. Siparişini ver, yemekler hazırlanana kadar denize gir, serinle. 🙂

Leros Yunan adası

Panteli Plajı

Leros Yunan adası

Şu fotoğrafa baktıkça denize giresim geliyor.

BLEFOUTİS PLAJI

Leros’un en kuzeyinde, havalimanına yakın bir koyda, dar ve çakıl taşlı bir plaj. Su çarşaf gibi dümdüz, nasıl güzel. Denizin giriş kısmında küçük bir alanda yosun var ama insan dert etmiyor hiç.

Leros adası Yunanistan

Blefoutis Plajı’nda deniz temiz ötesi. Girip bir saat sudan çıkmadığımız plajlardan.

Leros adası Yunanistan

Plajda şezlonglar ücretsiz. Acıkanlar, bir şeyler içmek isteyenler için plajın hemen arkasında tavernalar da var.

Leros

Blefoutis tam kafa dinlemedik bir plaj. Az insan olduğu için sessiz, sakin. Sadece oyuncak gemileriyle oynayan Yunan çocukların gürültüsü geliyor arada. Bir de keçi sürülerinin çan sesi. Uzandım şezlonga, kitabımı okudum. O kadar iyi geldi ki.

Leros

Plajın ilerilerinde günlük işleriyle uğraşan balıkçıları da görebilirsiniz.

DİO LİSKARİA PLAJI

Adanın kuzeydoğusunda, Alinda’nın ilerisinde küçük taşlı bir plaj. Denizin girişi taşlı ve taşların üzerinde çok ince bir yosun dokusu var ama biraz açılınca temiz. Su acayip berrak. Suyun sıcaklığı da tam kıvamında. Şezlong ve şemsiyeler ücretsiz. Plajın yukarısındaki tavernalarda ne yiyip içersen, sadece onu ödüyorsun. Zaten yeme içme fiyatları çok uygun.

Leros

Dio Liskaria Plajı

Leros

Plajda şezlongda uzanırken Leros Kalesi ve Aya Marina’yı izleyebilirsiniz.

VROMOLITHOS PLAJI

Panteli’nin bir yanındaki koy. Buradaki işletmeden dolayı ismi Tony’s Beach olarak da biliniyor. Yine küçük çakıl taşlı bir plaj. Plajda taşlar küçük ama denizin içindekiler büyük. Denizin bir kısmı bayağı bir yosunlu ama su tertemiz olduğu için yosunlara rağmen insanın canı denizden hiç çıkmak istemiyor. Zaten yosunlu kısmı aşınca kumlu alan geliyor.

Leros

Tepelerden Vromolithos Plajı

Leros

Plajda şezlong yok ama havluyu serip uzanılabilir. Biz öyle yaptık.

KRİTHONİ PLAJI

Aya Marina’yla Alinda arasında, bizim otelimize yürüyerek 1-2 dakika mesafede bir plaj. Eğer o bölgede kalırsanız, sabah erkenden uyanıp yüzmek için ideal.

Leros

Krithoni Plajı’nda yüzdüğümde deniz azıcık dalgalı da olsa güzeldi.

HİROKAMBOS (Xirokambos) PLAJI

Leros’un en güneyinde, uzun ince bir koyda yer alıyor. Küçük taşlı bir plaj. Kalimnos’u gören manzarası var. Türkiye’den gelen yatların da uğrak noktalarından birisi. Plajda farklı tavernalar var, önlerinde de şezlonglar.

Leros

Hirokambos Plajı’nda deniz tertemiz, rengi de güzel ama o an canım denize girmek istemediği için mi bilmiyorum ben pek ısınamadım.

Leros

Kafa dinlemek, şezlongda uzanmak, kitap veya dergi okumak için ideal bir plaj. Sakin, sessiz. Eğer yemek yemek isterseniz, Aloni’yi tercih edebilirsiniz.

DİĞER PLAJLAR

Alinda’da otellerin önünde kendi plajları var. Bir kısmı kumluymuş bu plajların, o yüzden de sanırım çocuklu aileler en çok Alinda’nın plajlarını tercih ediyor. Bir de adanın batısında Gourna Plajı var. Uzun bir plaj. Bana çok hitap etmiyor. Deniz de çok dalgalıydı zaten, girmedik o yüzden.

LEROS’TA YEME, İÇME, GECE HAYATI

Leros gastronomi konusunda gayet başarılı bir ada. Diğer Yunan adalarında olduğu gibi Leros’ta da yeme-içme sudan ucuz. Gayet doyurucu bir yemeğe kişi başı genellikle ortalama 15 Euro ödeniyor. Bu fiyatlara hem lezzetli yemekler yiyip hem de aile işletmelerinde çok iyi ve sıcak bir hizmet aldıktan sonra gel de tatillerini Türkiye’de geçir geçirebilirsen. Leros’un gece hayatı pek yok ama güzel birkaç tane barı var.

KAHVALTI MEKANLARI

KAVOS TOU VASİLİ (ΚΑΒΟΣ ΤΟΥ ΒΑΣΙΛΗ): Alinda’da denizin dibinde, sıra sıra beyaz masaların dizildiği bir mekan. Yorgo diye genç bir çocuk ve ailesi işletiyor. Denizin ortasına da bir bistro atmışlar, şemsiyesi de var palmiye yapraklarından yapılmış olan. Dümdüz denizin dibinde kahvaltı yapması acayip keyifli oluyor.

Leros

Kavos Tou Vasili’de kahvaltıda hepimiz yumurta söyledik. Bizim Türk kahvaltılarındaki zeytin, peynir, domates, salatalık niyetine de Yunan salatası ve tabii ki çay. Porsiyonlar kocaman olduğu için fazlasıyla doyduk. Kişi başı 10 Euro ödedik.

TAVERNA XENONAS: Alinda’daki bir diğer kahvaltıcı, Alinda Hotel’in önünde. Kahvaltı gayet iyiydi. Omlet, reçeller, Yunan salatası, meyve salatası, çay ve doyurucu, lezzetli ekmekler için kişi başı yine 10 Euro ödedik. Leros kahvaltı açısından oldukça iyi bir ada kanımca.

KRITHONI CAFE: Otelimizin olduğu Krithoni’de, deniz kenarında bir kafe. Servisi çok yavaş ama kahvaltısı fena değil. Kişi başı 7 Euro ödedik. Bizim otelde kalırsanız 1 dakika yürüme mesafesinde, ideal bir mekan.

Leros

Burası Google haritalarında aratınca çıkmıyor ama Aya Marina’dan Alinda’ya ilerlerken yol üstünde görebilirsiniz. Yunanca yazılışı ΚΡΙΘΟΝΙ.

ÖĞLE VE AKŞAM YEMEKLERİ İÇİN TAVERNALAR

O STEKİ: Leros’a giderseniz bir akşam Alinda’daki bu tavernaya mutlaka gidin derim. Evet yemekleri çok lezzetli ama buranın asıl olayı başka… Şöyle düşünün, Aya Marina’nın iki üçgeni andıran tepelerine bakan manzara var karşınızda. Yukarıda ay, denizde de mehtap. Bunlara yavaş yavaş kıyıya vuran dalga seslerinin ve hafif hafif esen rüzgar eşlik ettiğini hayal edin. Bunlara bir de canlı Yunan müziğini ve lezzetli yemekleri, içilen uzoları ve keyifli sohbetleri ekleyin… Öyle bir akşam geçirdik O Steki’de. O kadar güzeldi ki insan böyle anlarda gerçekten yaşadığını hissediyor. Şimdiyi yaşıyor. Şükrediyor. Seyahatin en keyifli anlarından biri oldu benim için.

Leros

O Steki’nin masaları suyun hemen üzerinde. Yemeğe başlamadan önce ben biraz çalıştım, adayla ilgili notlarımı aldım.

Leros

Dolu dolu yiyip içtiğimiz yemeğe kişi başı 20 Euro ödedik ama fazlasıyla değdi. Bu arada canlı müzik her gün olmuyor. Haftada üç gün var sanırım ama hangi günlerdi unuttum. 🙂

PİROFANİ: Panteli’de Türk turistlerin en az gittiği taverna burası. Bizimkiler nedense popüler olanı seviyor. Bende de durum tam tersi. Çeşitli mezeler, deniz ürünlü makarna, karides yedik, yanında uzo içtik. Çok da lezzetliydi. İnanmayacaksınız ama kişi başı yalnızca 8 Euro ödedik.

Leros taverna

Pirofani’de deniz ürünlü makarnayı mutlaka deneyin.

TAVERNA MARİA-MİHALİS: Panteli’de bir başka taverna ama deniz kenarında değil, bir arka sokakta, aile işletmesi bir taverna. Karı koca Maria ve Mihalis ile oğulları İsodoro çalışıyor sadece. Yine tıka basa doyduğumuz bir akşam yemeğine kişi başı 15 Euro ödedik.

Leros taverna

Taverna Maria-Mihalis’in, köşe bir noktada insana gel burada otur diyen çok geleneksel bir görüntüsü var.

Leros taverna

Tavernanın yalnızca 5-6 masası var. O yüzden akşam yemeği için önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Zargana ve sardalya balıkları çok iyi. Bir de haşlanmış sebze tabağı ve kalamarı.

ZORBAS: Sanırım Panteli’nin ve hatta Leros’un en ünlüsü tavernası burası. Leros’la ilgili bloglarla hep Zorbas’dan bahsetmişler. O yüzden ilk öğlen yemeğimiz için oraya gittik. Sonuç hayal kırıklığı. Yani yemekler kötü değil ama sıradan. Beklentiyi çok yüksek tutmamak lazım. Akşam yemeği vaktinde de müşterilerinin neredeyse tamamı Türk oluyor.

Leros Yunan adası

Zorba’nın en güzel yanı, Panteli Plajı’nın en güzel kısmında olduğu için öğle yemeğine gidildiğinde, siparişi beklerken denize girebilmek. Biz öyle yaptık, çok da iyi geldi. 🙂 Zorba’da yemeklere kişi başı 12 Euro ödedik.

PSAROPULA: Panteli sahilinde bir başka taverna. Yemekleri lezzetli. Sahibinden dolayı ismi Apostolis olarak da biliniyor.

SOTOS: Adanın batısında Gourma’da, sakin bir yerde, deniz kenarında bir mekan. Istakozu ünlü ama her zaman olmuyor. Bir gün önceden arayıp var mı diye öğrenmek lazım. Biz gittiğimizde yoktu mesela. Olan deniz ürünlerinden yedik biz de. Evet, lezzetli.

DİMİTRİS O KARAFAS: Panteli’nin tepelerinde, koyu yukarıdan gören manzarası olan bir taverna. Gitmek istedik ama aradığımızda rezervasyonlar dolmuştu, gidemedik. Gitmek isterseniz önceden mutlaka telefon edip yer ayırttırın. Duyduğumuza göre gayet iyi bir mekanmış.

MİLOS: Leros’un bir başka çok popüler restoranı. Yine Türk turistlerin akın ettiği bir mekan. Zorbas’tan çok memnun kalmayınca buraya da gitmedik ama gidip sevenler de çok.

Leros Yunan adası

Aya Marina’daki Milos’ta yemek yemesem de sizin için fotoğrafını çektim. 🙂 Tam ortadaki mavi bina.

TA KROUPIA: Eğer deniz ürünlerinden sıkılır ve Yunan fast food yemeklerinden souvlaki ya da gyros yemek isterseniz rotanızı çevirmeniz gereken yer Aya Marina’daki Ta Kroupia.

Leros

Ta Kropia’da isterseniz restoranın önündeki, isterseniz de deniz kenarındaki masalarda oturabilirsiniz. Souvlaki dürüm ve bira 5 Euro’dan daha az tutuyor.

KAFE VE BARLAR

LEROS TATLICISI: Panteli’de 1897’den beri hizmet veren ve aileden kalma tariflerle tatlı yapan bir mekan. Çeşit çeşit tatlıları var. Biz lokma, laz böreği ve portakallı tatlı aldık. Hepsi de çok iyiydi. Akşam yemeğin üstüne çok güzel gitti. Portakallı tatlı spesiyalleriymiş.

Leros adası

Leros Tatlıcısı’nın Yunanca ismi Gylikia Leros (Γλυκειά Λέρος). İngilizce de Sweet Leros diyorlar.

Leros adası

Türk müşterilere ince belli bardakta veriyorlar çayları. Türk çayı hem de.

VİA MARE: Aya Marina’da denize nazır bir kafe. Zaten beyaz boyalı, pencere ve kapıları da açık mavi olan binası görür görmez çekiyor insanı kendine.

Leros Yunanistan

Via Mare, özellikle akşam üsteleri yorgunluğu atmak, oturup bir şeyler içmek için ideal bir kafe.

Leros Yunanistan

Şu masalarda gün batımında keyif yaptığınızı düşünün 🙂

LIME: Lakki’den devam edince, sessiz sakin bir yerde, yol üzerinde şık bir bar. Bizim de bir anda dikkatimizi çekti. Biz vaktimiz olmadığı için oturamadık ama içimizde kalmadı değil ama tam içkini yudumlamalık bir mekan. Özellikle gün batımlarında çok iyi oluyormuş.

DİĞER BARLAR: Aya Marina’daki Retro, Faros ve Meltemi, adanın gençlerinin takıldığı diğer güzel barlar. Ben gittiğimde en kalabalık olanları Retro’ydu.

LEROS’TA ULAŞIM VE ARABA KİRALAMA

Leros küçük bir ada olsa da adanın farklı yerlerini gezmek için araba ya da motor kiralamak gerekiyor. Biz adaya varınca ayarlarız diye düşünmüştük ama limanda araç bulamadık. O yüzden taksiyle otele gittik. 8 Euro tuttu. Sonrasında otelimiz ayarladı aracı. Küçük bir Kia’ya günlük sadece 30 Euro verdik. 5 kişi olduğumuz için çok uyguna geldi. Size tavsiyem bayram gibi dönemlerde gidecekseniz, aracınızı önceden ayarlamanız olur. Limanda kiralayacağım derseniz de feribottan indikten sonra sola dönen yolun biraz ilerisinde Europe Car var.

Leros araba kiralama

Leros’taki küçük ama işimizi fazlasıyla gören arabamız.

LEROS’A NASIL GİDİLİR?

Leros’a gitmek için Schengen vizenizin olması gerekiyor. Kapıda vize maalesef Leros’ta geçerli değil ama birçok kişi Kos’tan aldığı kapı vizesiyla Leros’a da geçiyor. Kapıda vizeyle daha fazla bilgi için buraya tıklayıp Kos yazıma göz atabilirsiniz.

Leros’a direkt gitmek münkün. Cuma ve Pazar günleri Bodrum Turgutreis’ten Bodrum Express Lines’ın direkt seferleri var. Ücreti tek yön 37 Euro, aynı gün gidiş-dönüş için 42 Euro ve eğer dönüşünüz gidişinizden farklı bir gün olacaksa 63 Euro.

Turgutresi-Kos feribotu

Turgutreis’ten Leros’a ve Kos’a giden feribotlar D-Marin’den kalkıyor. Bayram günleri kuyruk olabiliyor. O yüzden biraz erken gitmenizde fayda var.

Diğer yöntem de Bodrum ya da Turgutreis’ten Kos’a geçmek ve oradan da Dodekanisos Seaways ile Leros’a geçmek. Turgutreis-Kos feribotunun gidiş-dönüş ücreti 30 Euro. Bodrum ve Turguetreis’ten Kos’a geçişle ilgili detaylı bilgiler için yine Kos Adası yazıma bakabilirsiniz. Kos-Leros feribotu da 41 Euro. Yani toplamda 71 Euro. Zaten Leros tatilinin en maliyetli kısmı da ulaşımı oluyor.

Leros

Turgutreis’ten Kos’a indikten sonra 1 saat içinde Leros feribotu kalkıyor. Liman binasından çıkınca sol tarafta Dodekanisos Seaways’in ofisi var. Biletinizi öncelikle orada check-in yaptırıp biletinizi bastırmanız gerekiyor.

Küçük bir ayrıntı ama bizim aklımızı çok karıştırmıştı, o yüzden size de yazayım hemen. Feribotlar Leros’ta Aya Marina’daki limana yanaşıyor. Bu arada adanın kuzeyinde Partheni’de bir de havalimanı var. Atina üzerinden aktarmalı olarak Leros’a uçabilrisiniz.

LEROS’TA NEREDE KALINIR?

Leros’ta o kadar güzel bir otelde ve o kadar ekonomik bir fiyata kaldık ki anlatamam. Otelimizin ismi Utopia Hotel Apartments. Aya Marina’nın ilerisinde, Krithoni bölgesinde, denize 1-2 dakikalık yürüme mesafesinde, küçük, beyaz binalardan oluşan bir otel. Booking.com’da 9.1 puanı olan bu otele gecelik kişi başı sadece 12 Euro ödedik. 🙂 Evet, yanlış duymadınız, sadece 12 Euro. İnsan inanamıyor bu fiyata böyle bir otelde kaldığına. İnsan acaba gelsem de burada bir ay filan kalsam mı diye geçiriyor aklından.

Leros otel

Otelimizin girişi

Leros otel

Otelin bahçesi de şahane.

Leros otel

Utopia Hotel Apartments’da odalar iki katlı, kocaman, tertemiz. Tek dezavantajı duşakabinin küçük olması ve otoparkının bulunmaması ama insan sorun etmiyor. Zaten 1 dakika yürüme mesafesinde ücretsiz bir otopark var.

Leros otel

Alt katlarda odanın kendi bahçesi, üst katlarda da terası var. Sabah erkenden kalk, otur kitabını oku. Ya da akşam al içkini, sohbet et.

 

INSTAGRAM: @orcundalarslan

 

ŞU YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

KOS ADASI

KALİMNOS ADASI REHBERİ

RODOS ADASI