EGE’DE GİZLİ CENNET: SELİMİYE

Aslında burada Selimiye’den bahsetsem mi düşündüm biraz, çünkü bu el değmemiş, henüz bozulmamış, sakin ve huzurlu, Marmaris’e 40 km mesafedeki balıkçı köyünün keşfedilip bozulmasından, ilk gittiğim günden beri korkuyorum. Evet, komik ama Selimiye insanda böyle bir his yaratıyor, sanki çocuğunuzmuş gibi, başına birşey gelmesin istiyorsunuz.

selimiye_marmaris_harita

Ama gelmez herhalde, çünkü bu köyde ne disko var, ne eller havaya bir eğlence. Üstelik yolları da çok bozuk, Bozburun yarımadasının en uç noktasına yakın olan bu köye Marmaris’ten ulaşmak için bir saate yakın yol katetmek gerekiyor. Tabii köyde PTT ve ATM olmadığından da bahsetmek lazım. Kredi kartı da hemen hemen hiçbiryerde geçmiyor. Hoşlanmadınız mı bu durumdan? O zaman zaten size göre değil burası. 🙂 Olmasın da zaten…

selimiye_koyu_marmaris

Dağlarla çevrili masmavi Selimiye koyu

Evet, kulağa pek eğlenceli gelmiyor. Ama kafa dengi bir arkadaş grubuyla gittiğinizde hem huzur dolup, bol bol dinleniyorsunuz, hem de çok keyifli vakit geçirebiliyorsunuz. Zira biz 2007 Eylül ayında öyle yaptık. İzmir’den atladık, iki araba dolusu, 10’a yakın arkadaş, “road trip” misali yol boyunca keyifli molalar vererek geldik bu köye.

Selimiye Köyü, dağlarla çevrili bir koyun hemen yanıbaşında. Sahilin neresinden bakarsanız bakın, denizden çok bir göl izlenimi veriyor. Koyun tam ortasında da ufak bir ada var. Huzur için birebir.Köydeki ilk işimiz, tavsiye üzerine ayarladığımız pansiyonumuzu bulmak oldu. Evlenip Türkiye’ye yerleşmiş olan İngiliz Jenny ve ailesi tarafından işletilen, lüks açısından olmasa da görüntü ve kalitede butik otellere taş çıkartan bir pansiyon, adı Jenny’s House. Jenny artık bizden birisi olmuş, Türkçe’yi çok güzel konuşuyor, çok sıcak kanlı, Selimiye’nin yerlisi olan ailesi de öyle, zaten pansiyonda da müşteriden çok bu aileyi ziyarete gitmiş misafir gibi hissediyorsunuz kendinizi. Bir de sabah kahvaltısı var ki, çeşit çeşit zeytinler, peynirler, yumurta, taze domates, salatalık ve meyveler, yanında da İngiliz fincanlarıyla takdim edilen nefis Türk çayı! 🙂 Tadına doyum olmuyor.

selimiye_jennys_house_marmaris

Pansiyonumuzun bahçesinde…

selimiye_marmaris_kahvalti

Jenny’nin nefis kahvaltısı! İletişim için Jenny’nin telefonu +90 (252) 446 42 89 ve email’i jennyshouseselimiye@yahoo.co.uk …

selimiye_pansiyon_jennys_house_marmaris

Benim kaldığım oda! Az önce de sizin için Jenny’i aradım, sordum, geceliği kişi başı 50 TL. Odalar klimalı ve sabah kahvaltısı da dahil bu fiyata. Benden bir tüyo, pazarlık da yapılabilir! 🙂

Pansiyondan 1-2 dakikalık yürüme mesafesinde ise sahil var. Sahil boyunca istediğiniz iskelede, ya da plajda, giriş ücreti ödemeden güneşlenebilir, pırıl pırıl, masmavi denize girebilirsiniz. Acıktıysanız uygun fiyatlarla yemeğinizi yiyebilir ya da serinlemek için birşeyler içebilirsiniz. Koca bir gün nasıl geçiyor anlamayacaksınız. Başka bir alternatif olarak da, yemekler de dahil kişi başı sadece 25-30 TL ödeyerek, çevredeki şahane koyları turlayan tekne turlarına katılabilirsiniz. Tarihi yerlere ilginiz varsa da, koyu çevreleyen tepelerdeki Hellenistik dönemden kalma sur kalıntılarını ziyaret edebilirsiniz.

selimiye_marmaris

Selimiye’nin pırıl pırıl sularında hamak keyfi…

Akşam yemekleri için ise sahilde bulunan salaş balıkçılara gitmek olmazsa olmazlarından Selimiye’nin. Rakınızı yudumlayıp, lezzetine doyamayacağınız balıklarınızı yerken, bir yandan da sessizliği biraz bozmak için şarkılar söyleyebilirsiniz. Bizim şansımıza aramızda bir de sesi çok güzel olan bir arkadaşımız vardı. Türk sanat müziğinden tutun da Akdeniz şarkılarına kadar birçok şarkıyla hem eğlendik, hem hüzünlendik. Sadece balıkçıda değil, akşamları deniz sefasından sonra pansiyonumuzda, ya da geceleri sahilde de bol bol şarkılar söyledik, sohbetler ettik. Fazlasıyla keyif aldık.

selimiye_liman_marmaris

Akşam yemeğinden önce Selimiye’nin küçük limanında… Az ilerde, bayrak olan yer, balıkçımız altın dişli Osman amcanın yeri…

selimiye_geceleri_marmaris

Balıklarımızı yedik, rakımızı içtik, bir yandan da şarkılar söyledik…

Tamam, kabul ediyorum, Bodrum ya da Çeşme’de tatil çok keyifli, oraların tadı da ayrı ama sadece “beach club”lara giriş için 30-40 TL, gece bir mekanda herhangi bir kokteyli içmek için aynı miktarda para vermek yerine, kafa dengi bir arkadaş grubuyla, piyasa kavramından uzakta, çok daha keyifli ve ekonomik böylesi bir tatil yapabilirsiniz. Biz hala konusu her geçtiğinde, Selimiye’ye tekrar gitmenin planlarını yapıyoruz, hayallerini kuruyoruz. Sadece 2 gece geçirmemize rağmen bizim en unutulmaz tatillerimizden biriydi, umarım sizin için de öyle olur eğer yolunuz düşerse…